Bizim Safımız Bugüne Kadar Daima Milletimizin Yanı Olmuştur
Milletime güvendiğim, inandığım, onun arkasından gittiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Bu hareket, bu davaya güvenen kardeşlerimin hiçbiri de pişman olmadı. Milletimizle hep birlikte...
7.10.2017 15:47:27
Bu haber
1969 kez okundu
Bizim Safımız Bugüne Kadar Daima Milletimizin Yanı Olmuştur
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26. AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katılarak, bin 244 gün sonra ilk kez “Cumhurbaşkanı ve Parti Genel Başkanı” sıfatıyla partililere hitap etti.
Toplantıya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu ile Kurucular Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ile Bakanlar Kurulu üyeleri, milletvekilleri ve genel merkez yöneticileri katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep Birlikte, Büyük Hedeflere" temalı 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasını yaptı.
“AK PARTİ, BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ BİRBİRİNE KENETLENMİŞ BİR PARTİDİR”
"Sizlerle en son 2014 yılı Mayıs ayındaki 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantı'mızda yine burada Afyonkarahisar'da bir araya gelmiştik. Bugün burada bin 275 kişilik bir aile olarak tekrar bir aradayız. Sadece bu tablo dahi AK Parti'nin, nasıl bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmiş bir parti olduğunu göstermektedir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 3,5 yıllık bir aranın ardından tekrar bir araya gelmekten Allah'a sonsuz hamd ettiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürede hem parti hem ülke olarak çok önemli hadiseler yaşanıldığını, çok ciddi imtihanlardan geçildiğini, partinin kuruluşunun 16'ncı, iktidarda bulunuşunun 15'inci yıl dönümüne tekabül eden bir zamanda yapılan bu toplantı vesilesiyle nereden gelindiğini, nerede bulunulduğunu ve nereye gidildiğini değerlendireceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de sık sık bu tabloyu hatırlatması gerektiğini ve buna yönelik hedeflerin çıtasını sürekli yükseltmesi gerektiğinin vurguladı.
“15 YILDAKİ BAŞARILARIMIZ, GELECEK VİZYONUMUZUN EN ÖNEMLİ GÜVEN KAYNAĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Ancak ben şunu biliyorum ki, bırakınız milletimizin tamamını kendi arkadaşlarımız arasında bile bu gerçeklerin, bu rakamların, bu reformların doğru şekilde farkında olmayanlar var, şahsım da dâhil olmak üzere. Hâlbuki geçtiğimiz 15 yıldaki başarılarımız, gelecek vizyonumuzun en önemli referansı ve en önemli güven kaynağıdır. Bunun için her fırsatta bu hatırlatmaları yapmayı sürdüreceğim. Sizlerden de bunları milletimize her fırsatta ezberden ifade etmenizi özellikle bekliyorum.”
Savunma sanayisi alanında katedilen mesafeyi önemli gördüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma ve havacılık cirosunun bir milyar dolardan geçen yıl itibarıyla 6 milyar dolara çıkarıldığını, 66 olan proje sayısının 543'e yükseltildiği bilgisini verdi.
“TERÖRLE MÜCADELEDEKİ TARİHÎ BAŞARILARI SAVUNMA SANAYİSİNDE KATETTİĞİMİZ MESAFEYE BORÇLUYUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisinde dışa bağımlılık oranını yüzde 80'den yüzde 35 seviyesine kadar çektiklerine işaret ederek, şunları söyledi: "Bugün terörle mücadele ve sınır ötesi operasyonlarımızda tarihi başarılara imza atmamızı savunma sanayisinde katettiğimiz bu mesafeye borçluyuz. Şu anda bütün teröristlerin aralarındaki telsiz görüşmelerinde bunlar konuşuluyor. Bak, artık sadece dağ SİHA'yı konuşmuyor, parlamentodaki uzantıları, ana muhalefet de dâhil olmak üzere onlar da silahlı insansız hava aracını gündemde konuşuyor. Ne diyor? 'Onlar piknik yapmaya gelmişlerdi.' Evet, 'piknik yapmaya gelmiş olan teröristler.' Ana muhalefetin başındaki zat, bizzat yanlarına gidip orada silah var mı, yok mu sanki onu incelemiş. O dağlarda dedik ya bunların inine dahi gireceğiz. Bu mücadeleyi kararlı şekilde sürdüreceğiz. Sonuna kadar. İçeride ve dışarıda ülkemize kim tehdit oluşturuyorsa biz bunlara 'Hoş geldin' demeyeceğiz. Tam aksine onlar hareketlendiği zaman biz onları yerinde bastırmasını inşallah başarabileceğiz. Bunu başardığımız anda zaten güçlü Türkiye oluruz. Şu anda bunun adımlarını attık, atıyoruz."
“BİZ ESERLERİMİZLE KONUŞUYORUZ”
İnsani yardımlara ilişkin adımların "Veren el, alan elden hayırlıdır" anlayışından hareketle atıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu tabloyu çok daha detaylandırmak, çok daha başlık eklemek mümkündür. Sadece bu kadarı bile ülkemize kazandırdığımız hizmetlerin büyüklüğünü göstermeye kâfidir. Şu anda bizim özellikle yaptığımız bu köprüler, Boğaz'da üçüncü köprümüz, denizin altından bağlantılarımız, Osmangazi Köprümüz, bütün bunlar, Türkiye'nin medeniyet yürüyüşündeki en önemli mühürleridir. Tarih bizi bunlarla anacak, hiç endişem yok ama istiyoruz ki bunlar yeterli değil, 'durmak yok, yola devam' ilkesince bunları devam ettirelim. Tabii biz şu gerçeği de asla unutmayacağız. İnsanlar sandık başına gittiklerinde geçmişte aldıkları hizmetler kadar kendilerine gelecekte neler vaat edildiğine de bakarak tercihlerini belirler. Yapsınlar veya yapmasınlar, yapacak olsunlar veya olmasınlar, maalesef bu oyuna gelenler de yok değil, var. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Birileri ise maalesef sadece kurusıkı atmak suretiyle konuşuyor. 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Biz bununla hareket ediyoruz. Bunun için yaptıklarımızı anlatmakla yetinmeyecek, hemen devamında yapacaklarımızı da ifade edeceğiz."
Kanal İstanbul Projesi'nin önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kanal İstanbul ile dünyada Süveyş Kanalı nasıl anılıyorsa Panama Kanalı nasıl anılıyorsa ki bunlar bizimle mukayese edilecek ülkeler değil, biz de şu anda Kanal İstanbul ile dünyaya aslında yeni bir marka olarak ses vereceğiz. İnşallah bunun da adımını çok kısa zamanda atıyoruz, atacağız." dedi.
“DEĞİŞİME DİRENMEK, AKINTIYA KARŞI KÜREK ÇEKMEK GİBİDİR”
Mevlana'nın, "Her gün bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel, bulanmadan, donmadan akmak ne hoş, dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım" sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz milletimize her alanda hep yeni şeyler söyledik. Bundan sonra da aynı şeyi yapacağız. Maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşı değişim konusundaki kararlılığımızdır. Değişime direnmek akıntıya karşı kürek çekmek gibidir. İşte bu gerçekten hareketle bir süredir teşkilatlarımızda ve belediyelerimizde yenilenme ihtiyacımız bulunduğunu söyledim, söylüyorum. Kongre süreci vesilesiyle teşkilatlarımızı önemli ölçüde yeniliyoruz. Belediyelerde de şimdiden benzer adımları atmanın hazırlıkları içindeyiz. Bu, benim şahsi tercihim veya partimizin kendi kendine icat ettiği bir yöntem değildir. Aslında bu, milletimizin talebidir. Bu yenilenme sürecini, değişim ihtiyacını, tazelenme talebini kendi irademizle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bunu biz kendimiz yapmazsak sandıkta milletimiz yapar. Ona fırsat vermeden bu işi kendimiz çözmemiz gerekir."
Bugün siyaset çöplüğünde kaybolup gitmiş pek çok partinin en büyük yanlışının, "milletin değişim talebine kulak vermek yerine kendi iç kavgalarının, kendi iç dengelerinin, kendi iç hesaplarının arkasından yürümeyi tercih etmeleri" olduğunu belirten ve "Biz asla böyle bir yanlışa düşmeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendilerine en barizi 7 Haziran olmak üzere bu yönde çok net mesajlar verdiğini hatırlatarak, buradan nasibin alınması gerektiğini ifade etti.
“15 TEMMUZ’DA, MİLLETİMİZİN DESTEĞİ OLMASAYDI, BİZ BUGÜN YOKTUK”
Ziyaret ettiği tüm illerde çeşitli vesilelerle milletle kanaat önderleriyle yaptığı temaslarda bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Altını çiziyorum, milletle zıtlaşma olmaz. Hele hele milletle kavga, hiç olmaz. Biz siyasi varlığımızı, hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi hayatımızı, milletimizin bize olan desteğine, güvenine, itimadına borçluyuz. Eğer o gece milletimizin o desteği olmamış olsaydı, biz bugün yoktuk" dedi.
Merhum Başbakan Adnan Menderes arkadaşlarıyla idam edildiği zaman sokaklara kimsenin dökülmediğini ve sadece izlediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, bu ülkede artık aynı yanlışlara düşemeyiz. Düşmeyeceğimizi ve düşemeyeceğimizi 15 Temmuz'da bu asil millet, bu kahraman millet o gece ortaya koydu. Onun için Rabbime hamd ediyorum. Bize bu asil millete hizmet görevini verdi" ifadesini kullandı.
“MİLLETİMLE BİRLİKTE GİRDİĞİM HER MÜCADELEDEN DAHA DA GÜÇLENEREK ÇIKTIM”
Saflarının bugüne kadar daima milletin yanı olduğunu, bundan sonra da öyle olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milletime güvendiğim, inandığım, onun arkasından gittiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Bu hareket, bu davaya güvenen kardeşlerimin hiçbiri de pişman olmadı. Elhamdülillah, bundan dolayıdır ki biz, bu günlere güçlü bir şekilde gelebildik. Milletimizle hep birlikte girdiğimiz her mücadeleden daha da güçlenerek çıktık. Mademki 2019 Mart ve Kasım seçimleri bizim ve ülkemiz için hayati öneme sahiptir; öyleyse yine yapacağımız iş, yine milletimize bakmaktır. Onun işaret ettiği yolda gitmektir. Milletimiz bize ne diyor? Değişim. Milletimiz bize ne diyor? Yenilenme. Milletimiz bize ne diyor? Reform. Milletimiz bize 'daha büyük hedefler, daha büyük projeler' diyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişim demenin, asla geçmişle bağları tümüyle koparmak anlamına gelmeyeceğine işaret ederek, şunları ifade etti: "Yenilenme demek de asla kadroları tümüyle tasfiye etmek demek değildir. 'Reform' demek, asla mevcudu tamamen kaldırıp bir kenara atmak demek değildir. 'Daha büyük hedefler' demek, asla devam eden çalışmaları aksatmak demek değildir. Bu kavramlar bizim için 15 yıllık tecrübemizden ve birikimimizden aldığımız güçle geleceğe daha sağlam bir şekilde hazırlanma iradesini ortaya koymak demektir. Bunun için teşkilatlarımızın bir kısmının yenilenmesi gerekiyorsa elbette, yenileyeceğiz. Bunun için belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi veya başka görevlerde değerlendirilmesi icap ediyorsa elbette karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Bundan kimsenin alınmaması gerekir. Bunun için dünyaya, ülkemize, partimize bakışımızı; zamanın ruhuna teslim olarak değil, zamanın ruhunu çözerek, anlayarak, kavrayarak ileriye taşımamız gerekiyorsa elbette hep birlikte bu iradeyi göstereceğiz. Bugün bizim kadromuzu yeni isimlerle güçlendirmemizden daha doğal ne olabilir? Aksi halde geçmişteki o partilerden, o kadrolardan, o liderlerden farkımız kalmaz. AK Parti'yi ve onunla birlikte Türkiye'yi göz göre göre böyle bir çıkmazın içine sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur. Hep söylediğimiz gibi; AK Parti, karşısına çıkan sorunlara teslim olmayan, bunların çözümü için ya bir yol bulan ya da bir yol yapan partidir."
“TÜRKİYE DEĞİŞİRKEN AK PARTİ'NİN DE OLDUĞU GİBİ KALMASINI BEKLEMEK YANLIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'yi 15 yılda üç kat büyütme başarısını gösteren partimiz, elbette bu değişimi de başaracak ve ülkemizi hedeflerine ulaştıracaktır. Bu konuda hiç kimsenin en küçük bir şüphesi olmasın. Yeter ki partimizi ne için kurduğumuzu, bunca mücadeleyi ne için verdiğimizi, ülkemizi ve milletimizi nereye ulaştırmayı hedeflediğimizi unutmayalım. İnanın bana, gerisi çok kolaydır. Hiç şüphem yok. Çünkü bu millete layık olan kadro, burada. Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik ve bunun gereğini de bugüne kadar yaptık, yapıyoruz. Dünya değişirken Türkiye'nin yerinde saymasını beklemek ne kadar yanlışsa Türkiye değişirken AK Parti'nin de olduğu gibi kalmasını beklemek o kadar yanlıştır. Esasen biz, kurulduğumuz günden beri bu yenilenme sürecinden hiç kopmadık. Bugün bu meseleyi çok fazla konuşuyor olmamızın sebebi, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların çetinliğidir. Unutmayınız ki çetin yollar, yorgun bedenlerle aşılamaz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013'ten beri neredeyse kesintisiz bir şekilde, büyük saldırılara maruz kaldıklarına işaret ederek, "Artık sadece savunma değil aynı zamanda taarruz gücümüzü de artırmamız gerekiyor. Dün nasıl vesayet güçleriyle darbecilerle cuntacılarla lobicilerle vuruşa vuruşa ülkemize çağ atlattıysak bugün de aynısını yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz. Bölgemizde uygulanmaya çalışılan ve ülkemizin dâhil edildiği gayet açık olan böl, parçala, yönet, hatta yut... Bu anlayışı mutlaka bozacağız" dedi.
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter
kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar
hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2