TÜRKİYE’Yİ EN İYİ ŞEKİLDE YÖNETMENİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ
“15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa, 16 Temmuz sabahı da, istiklalimize ve istikbalimize dair ümitlerimizi tazelediğimiz aydınlık bir gün olarak doğdu”
10.08.2016 17:15:12
Bu haber
489 kez okundu
Ülkesine ve Milletine Acımayana Bizim Acıma Hakkımız Yoktur
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan toplantıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan TİM üyeleri ve İhracatçı Birliklerin yönetim kurulu üyelerine hitaben bir konuşma yaptı.
Bugünün, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan ve Türkiye tarihinde ilk defa doğrudan milletin oyuyla gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2’nci yıl dönümü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle, bir kez daha tüm milletime, Cumhur ile Başkanı’nı aracısız olarak sandıkta buluşturan bu seçime gösterdikleri teveccüh için teşekkür ediyorum. 10 Ağustos 2014 tarihinde yüzde 52’lik bir oy oranıyla, şahsımı Cumhurbaşkanlığı görevine layık gören tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ EN İYİ ŞEKİLDE YÖNETMENİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”
Tüm milletin Cumhurbaşkanı olarak, Türkiye’yi en iyi şekilde yönetmenin ve temsil etmenin mücadelesini verdiğini ve Anayasanın verdiği yetkileri, ülkenin ve milletin çıkarları doğrultusunda sonuna kadar kullanmaktan çekinmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerektiğinde Bakanlar Kurulu’nu topladığını, gerektiğinde ise 7 Haziran sonrasında olduğu gibi seçimlerin yenilenmesi kararını alarak seçim hükümeti kurduğunu söyledi.
Hiçbir zaman ‘Kim, ne der’ diye düşünmeyip sadece ülkenin ve milletin çıkarlarını gözettiğini, doğru olduğunu düşündüğü her konuda sonuna kadar mücadele ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakanlığım döneminde, 17-25 Aralık darbe girişimi karşısında gösterdiğim net duruşun önemi, ancak 15 Temmuz silahlı darbeye teşebbüs edenlerle geldiğimiz noktada anlaşıldı. O ana kadar maalesef birçok eş dost ahbap ile bizleri anlamıyordu, anlamamıştı. Ama ne zaman ki bu olay gerçekleşti, 15 Temmuz’da bu olay ortaya çıktı, şimdi birçok kesim anladığını ortaya koymaya başladı” diye konuştu.
TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ
Yaşanan her ciddi sorunu, her önemli hadiseyi, iş adamları, özellikle de ‘yol arkadaşı’ olarak gördüğü ihracatçılarla paylaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, onlardan gelen hiçbir talebi geri çevirmeden kendileriyle bir arada olmaya özen gösterdiğini hatırlattı ve “Çünkü bu ülkeyi biz beraber ayağa kaldıracaktık, buna inanıyordum. İş dünyası bir olmazsa, güçlü olmazsa ülkemizin de diri olması mümkün değildi. Bugün de son gelişmeleri yine sizlerle değerlendirelim, dertleşelim, hasbihal edelim istiyorum” ifadelerini kullandı.
Zira dün 9 aylık aradan ve birçok girişimden sonra Rusya Federasyonu ziyaretinin gerçekleştiğine ve orada Rus ve Türk iş adamlarından oluşan dar kapsamlı bir toplantı yaptıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile olan ekonomik ilişkilerdeki sorunların süratle giderilip en kısa zamanda bunu aşma fırsatını bulacaklarını söyledi.
“BU MİLLET ÜRKEK, KORKAK VE KAÇAK BİR MİLLET DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye tarihinin en alçak, en hain, en sinsi darbe girişimine, asker elbisesi giymiş teröristlerin saldırısına ve bir işgal teşebbüsüne maruz kalınan 15 Temmuz hadisesi dolayısıyla birlikte olduklarına işaret ederek, “15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa, 16 Temmuz sabahı da, istiklalimize ve istikbalimize dair ümitlerimizi tazelediğimiz aydınlık bir gün olarak doğdu” dedi ve şunları ekledi: “Milletimiz, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla, her siyasi görüşten, her meşrepten insanıyla 15 Temmuz gecesi silahların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına büyük bir inançla ve kararlılıkla dikilmiştir. Bu millet büyük bir millet, bu millet güçlü bir millet… Bu millet ürkek, korkak, kaçak bir millet değil. Kaçaklar belli. Onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz. Bunu da bir intikam hırsı ile yapmadığımızı da söyleyeyim. Bunu da bir hukuk içinde, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız. Çünkü biz 240 şehidimizin 2195 gazimizin kanını yerde bırakamayız. Bırakırsak bunun hesabını veremeyiz. Bir millet eğer yöneticisine, idarecisine güvenemezse o milletin hali ne olur. O güvenceyi bizim kendilerine vermemiz için bunu kovalamamız lazım.”
15 Temmuz’da şehit olanların ailelerini ve gazileri ziyaret ettiğinde sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunu daha iyi anladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’un hesabı hukuk ve adalet çerçevesinde kendilerine yakışmayacak bir vurdumduymazlık olacağını ifade etti ve “15 Temmuz gecesi ülkemizde Malazgirt’ten Söğüt’e, İstanbul’un fethinden Çanakkale’ye kadar şanlı tarihimiz adeta yeniden canlanmış, asırlar öncesinin kahramanları milletimizin sinesinde can bulmuştur” sözlerine yer verdi.
“15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN EN ÖNEMLİ AYAKLARINDAN BİRİ EKONOMİNİN ÇÖKERTİLMESİYDİ”
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) eliyle Türkiye’yi esir etmek; Suriye, Libya, Irak ve Afganistan’da yaşanan acı görüntüleri burada tekrarlamak isteyenlere milletin tarihi bir ders verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte, her kesim gibi, iş dünyasının, ihracatçıların da sağlam bir duruş sergilediğini, millî iradenin ve hükümetin yanında olduklarını ifade eden iş adamlarının asli görevleri olan üretimi, ihracatı aksatmadan sürdürdüklerini söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminin en önemli ayaklarından birinin ekonominin çökertilmesi olduğunu; ancak iş adamlarının kendi gündemlerini takip ederek, milletin 11 milyar dolar döviz bozdurup piyasaların dengesinin zedelenmesine izin vermeyerek, oynanan oyunu bozduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılardan iki talebinin olduğunu belirtti ve bu talebini şu sözlerle dillendirdi: “Birincisi, yurt dışındaki tüm muhataplarınıza bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, Fetullahçı Terör Örgütü’nün sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmanızdır. Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki, bunları da ifşa etmeniz lazım. Bunları savcılıklarımıza Emniyet Teşkilatımıza bildirmeniz lazım. Niye? Bu bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz.”
“ZALİME MERHAMET, MAZLUMA EZİYETTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini benim şahsi meselem olarak görüp, 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur. Her zaman söylediğim gibi, zalime merhamet, mazluma eziyettir, mazluma haksızlıktır. FETÖ mensuplarının başını, tıpkı PKK mensupları gibi, tıpkı DAEŞ mensupları gibi, demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız. Sizlerden bu mücadeleye, özellikle kendi alanınızda, kendi içinizde destek vermenizi bekliyorum. Finans altyapısı olmayan hiçbir örgütün gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahlı kuvvetleri, yargısı, polisi ve diğer kurumlarıyla bürokrasiden nasıl kazınıyorsa, FETÖ’nün iş dünyasından da aynı şekilde temizlenmesinin şart olduğuna vurgu yaparak, ancak örgütün finans kaynaklarının kurutulmasıyla yürütülen mücadelenin başarıya ulaşabileceğini kaydetti.
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter
kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar
hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2