Cumhurbaşkanı Aksaray'da Halka Seslendi
Türkiye’nin 81 vilayetine, 78 milyon vatandaşın her birine hizmet götürmenin gayreti içinde oldukları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aksaray’a da 12 yıl boyunca 4,5 katrilyon lira değerinde yatırım yaptıklarını söyledi.
29.05.2015 01:53:23
Bu haber
2208 kez okundu
“Millete Tepeden Bakanları Yine Milletin Desteğiyle Alaşağı Ettik”
“MİLLETE TEPEDEN BAKMA YANLIŞINA HİÇ DÜŞMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete tepeden bakanları yine milletin desteğiyle alaşağı ettiklerini, millete tepeden bakma yanlışına hiç düşmediklerini belirterek, "Ankara’yı mekan tutup, Anadolu’nun, Trakya’nın, şu Aksaray’ın yollarını unutanlardan olmadık. Siyasi hayatımız boyunca bizim yerimiz daima milletin yanıydı. Sevgiler sevgilisi, tek önder ne diyordu: ‘Hayrun nas, men yenfeun nas’ yani ‘insanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’. Biz, bu yola böyle çıktık. Biz, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Her anımızı, milletimizi ve ülkemizi daha ileriye götürebilmek için, tüm dünyadaki kardeşlerimize hizmet etmek için harcadık. Ace’de mi bir zulüm var, Myanmar’da mı zulüm var, oraya gittik. Filistin’de mi var, oraya gittik. Suriye’de mi, oraya gittik. Libya’da mı, oraya gittik. Mısır’da mı, oraya gittik. Ecdadımız Osmanlı nasıl 'Hint yarımadasında zulüm var' diye oraya kadırgalarını gönderdiyse biz de oraya böyle baktık. Biz Selçuklu torunuyuz, biz Osmanlı torunuyuz. Gereği neyse onu yaptık" dedi.
Türkiye’nin 81 vilayetine, 78 milyon vatandaşın her birine hizmet götürmenin gayreti içinde oldukları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aksaray’a da 12 yıl boyunca 4,5 katrilyon lira değerinde yatırım yaptıklarını söyledi.
“OLMAZ DENİLENLER OLDU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben size cek, cak ile konuşmuyorum, yaptıklarımızla konuşuyorum. Olmaz denilenler hamdolsun oldu, bitmez denilenler hamdolsun bitti. Hayaller gerçek oldu. Bizden önce 79 yılda Aksaray’a 17 kilometrecik bölünmüş yol yapılmıştı, biz 12 yılda ne kadar yaptık? 192 kilometre. Halep oradaysa arşın Aksaray’da" diye konuştu. Aksaray’da tarihi köprülerin restorasyonlarını yaparak ecdadın hatırasına sahip çıktıklarını, kente 400 yataklı merkez devlet hastanesini kazandırdıklarını, üniversite kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Niye? Dedik ki ‘biz, ilmi gençliğimizin, evlatlarımızın ayağına götürelim'. Onun için okullarımızı en ücra köşelere götürdük. ‘Maddi imkansızlıkları vardır, gidemeyebilir’ dedik, üniversiteyi getirdik" ifadelerini kullandı.
AKSARAY’A YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aksaray’da TOKİ aracılığıyla bugüne kadar 3 bin 464 konutu tamamlayarak, hak sahiplerine teslim ettiklerini, 288 konutun yapımının da devam ettiğine dikkati çekerek, “Yerköy-Kırşehir-Aksaray-Ulukışla hızlı tren projemizle ilgili çalışmalar sürüyor. Bak, cek cak yok, bunlar yapılıyor. Aksaray-Ulukışla kesimi proje ihalesine haziran ayında çıkılıyor, diğer kesimlerinin de bu yılın ikinci yarısında proje ihalesine çıkılacak. Ama bunlarda ne plan var, ne proje var, sadece adaylarını tanıtırken pankart, pankartın üzerinde şunlar şunlar… İnşallah 2016 yılının sonunda bunun yapımına başlanıyor, 2020 yılında da bu hattı hizmete açıyoruz. Bir diğer hızlı tren hattı da Antalya-Konya-Nevşehir-Aksaray-Kayseri güzergahında inşa ediliyor, bunun da çalışmaları sürüyor. İnşallah yapımına önümüzdeki yıl başlayıp, 2019 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Ben şu anda sizlerle şöyle bir geçmişe seyahat etmek istiyorum; gençler bilmeyebilirsiniz, ama daha önceki jenerasyonlar bilir. 12 yıl önce nasıl bir Aksaray vardı? Bugün nasıl bir Aksaray var? Fazla öteye gitmeye gerek yok, Aksaray’dan Ankara’ya kaç saatte gidiyordunuz, bugün kaç saatte gidiyorsunuz? Ölçü bu. İnşallah 2023 yılında daha gelişmiş, müreffeh bir Aksaray olacak. Birileri gibi sadece laf üretmiyor, iş üretiyoruz. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Ziya Paşa’nın güzel bir lafı var, ‘eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Biz, eserlerimizle övünüyoruz, yaptıklarımızla konuşuyoruz. Milletimize elimiz boş gelmedik, gelmiyoruz. Biz, karnemizi milletimize sunduk. 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız derken, 2 trilyon milli gelir derken, 12 yılda sağladığımız başarıları referans gösteriyoruz" diye konuştu.
MUHALEFET PARTİLERİNİN PROJELERİ
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi çıkmış dağdan birileri konuşuyor, 'İmralı, İslam’ı çok iyi bilirmiş. Ya bunlar ateist, bunlar zerdüşt, bunlar değil mi ‘Taksim Kabe’mizdir’ diyenler? Bunlar benim meydanlarda gösterdiğim Kürtçe mealli Kur'an-ı Kerim’i, 'Diyanet İşleri Başkanı bir tane hazırlattı Cumhurbaşkanına gönderdi' dediler. On bin adet basıldı ve şu anda da bitti veya bitmek üzere. Bunlar değil mi ‘Zorunlu din derslerini kaldıracağız’ diyenler, ‘Diyaneti kaldıracağız’ diyenler bunlar değil mi? Nasıl oluyor. Ah benim Kürt kardeşlerim, onlara özellikle sesleniyorum: Biz Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Boşnak, Arnavut, Roman, bizde böyle bir ayrım yok. Niye? Biz yaratılanı yaradandan ötürü sevdik. Ne Türk’ün Kürt’e ne Kürt’ün Türk’e üstünlüğü yoktur, üstünlük sadece takvayladır. Biz bu yolda böyle yürüyoruz. Bizim için ne siyasi Türkçülük yapanlar doğru yoldadır, ne siyasi Kürtçülük yapanlar doğru yoldadır, hepsi de eğri yoldadır, bunu iyi bilmemiz, iyi anlamamız lazım." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun projesini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Proje dediğinde elle tutulur bir şey yok. 'Sürekli görüşüyoruz, bize destek veriyor' dediği ve ithal garantisi verdiği ekonomi bakanı bile beğenmemiş bu projeyi" diye konuştu.
İMAM HATİPLERDE ARTAN ÖĞRENCİ SAYISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ana muhalefet partisinin başındaki kişinin, "imam hatipleri kapatacağız" dediğini aktararak, "Fakat Kayseri’ye gitti. Kayseri’de dedi ki ‘Ben böyle bir şey demedim’. Halbuki seçim beyannamesinde var, 1+8+4 biz bunu daha önce gördük bu formülü, bu ne demektir biliyor musunuz? ‘İmam hatiplerin orta kısmını kapatacağız’ demektir. Çünkü geçmişte bunlar bunu yaptı, orta kısmı kapattılar. 600 bin öğrenci vardı o zaman, nereye düştü, maalesef 60 bine düştü. 60 bindeyken şimdi biz orta kısımları yeniden açınca, katsayıyı kaldırınca ne oldu, öğrenci sayısı bir anda 1 milyona çıktı. 60 binden 1 milyona. Şimdi bunları rahatsız eden bu, yani nasıl bakıyorlar biliyor musunuz? Bu milletin mayasında bu var. Anne baba evladını demek ki imam hatiplere göndermek istiyor, niye rahatsız oluyorsun, bırak göndersin. Sen benim eğitim öğretim özgürlüğüme niye karışıyorsun, ben istediğim yere yavrumu gönderirim" diye konuştu.
Kendisinin ve dört çocuğunun imam hatip mezunu olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak kız çocuklarının başörtüsü, oğullarının ise katsayı sorunu nedeniyle Türkiye'de okuyamadıklarını söyledi. Çocuklarının yurtdışında okumak zorunda kaldığını, yurtdışında devlet başkanlarının ve Amerikalı yetkililerin "Siz kızlarınızı buraya neden gönderdiniz" diye sorduklarını, kendisinin de "başörtülü Türkiye’de okuyamadılar onun için" şeklinde yanıt verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şaşırdı. 'Siz Müslüman değil misiniz' dedi, 'Evet Müslümanız' dedim. Orada hançer saplandı böğrüme. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya, böyle oldu. Düşünebiliyor musunuz, orada okuyor kendi ülkemde okuyamıyor" dedi.
“GENÇLERDEN BAŞARI BEKLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere "Şimdi katsayı kalktı mı? İstediğiniz üniversiteye gitme şansınız var mı?" diye soran ve olumlu cevap alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama şimdi biz de sizden ne bekliyoruz, başarı bekliyoruz. Milli ve manevi değerlerine, vatanına sahip bir nesil, biz sizden bunu bekliyoruz ve inşallah öyle bir gençlik ki 'sağına soluna bakmadan kim var denildiğinde ben varım' diyen bir gençlik, işte bunu istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz, meydan meydan dolaşıp ne diyor, ‘Bana dört yıl verin işsizliği bitireyim'. Bir hafta önce Aksaray’daydı, burada da aynı şeyleri söylemiştir. Peki açıkladığı projede ne diyor, ‘2035 yılında yüzde 5’in altına inecek işsizlik’ diyor. ‘Dört yılı verin bitireyim’ diyorsun, orada da 2035 diyorsun. Bunlarda yalan dümdüz. Allah aşkına böyle bir siyaset, böyle bir siyasetçi, böyle bir Ana muhalefet olur mu? Bir taraftan gittiği her yerde ‘Taşeronu kaldıracağım’ diyor, madem taşeronu kaldıracaksın sizin belediyelerinizde olan taşeronları bir kaldırın, oradan başlayalım bu işe. Kaldır o taşeronları, sana inanalım. Yani kendi belediyelerinde bunu kaldırmıyorsun ‘gelince kaldıracağım’ diyorsun. Hak isteyen taşeron işçilere bunlar, meydan dayağı attılar. Daha şimdiden asgari ücretle ilgili çark etmeye başladı. Seçim günü gelmeden muhtemelen emeklilerle ilgili vaadinden de cayabilir” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE KOALİSYON DÖNEMLERİ
Başbakan olmasının ardından önüne iki başlık geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların zorunlu tasarrufla 15 katrilyon, konut edinme yardımı adı altında da 3,5 katrilyon para kesintileri olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "İşçi, memur bunlar. Bir taraftan ‘memuru gözeteceğim’ diyorsun, ‘işçiyi gözeteceğim’ diyorsun, bir taraftan devlet işçisine memuruna borçlu olur mu? Bunlar borçlandılar, hemen sendikaları çağırdık, toplandık ve bu paraları elhamdülillah biz ödedik. 18 katrilyonu biz ödedik" diye konuştu.
Milletin MHP'ye, DSP'ye, ANAP'a 5 yıl görev verdiğini ancak 3,5 yılda bırakıp kaçtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara 5 koyun verin bırakıp giderler, yürütemezler" dedi.
“İMAN ÖYLE BİR ŞEYDİR Kİ TEKEDEN BİLE SÜT ÇIKARIR”
"Bunlar Düzce depreminin altında kaldılar, Sakarya, Kocaeli ve Bolu depreminin altında kaldılar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendileri döneminde yaşanan Bingöl depremi sonrası hemen oraya gittiğini ve bir yılda yeni bir şehir inşa ettiklerini anlattı. Simav depremi sonrası ili 1 yılda, Van depremi sonrasında ise şehri 1,5-2 yılda yeniden inşa ettiklerini aktararak, "İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkarır. Mesele bu. İnanacaksın, azmedeceksin. Ya bunlar bizi ne zannediyor. Ziya Paşa’nın meşhur bir sözü var ya 'sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın'. Bunlar alışmışlar, tek parti döneminden milleti cahil yerine koymaya, aldatmaya. Onun için de ne diyorlar bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam. Artık bunları bu millete yutturmak mümkün değil, yutturamayacaklar. Millet, daha önce kar eden SSK'yı 6 yılda batırmış, kumpasla koltuğa gelmiş birisine değil 4 yıl, 4 dakika bile müsaade etmez" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vatandaşlara "Kim olduğunu anlıyorsunuz, değil mi?" diye sorarak, "O belgeseli izlediniz değil mi? Nasıl gülüyor orada. O yavrunun kolu kesiliyor, o gülüyor. Kırklareli’nden o yavrunun kolu kesiliyor, gülüyor. İzmir’de bir hanım kardeşimizin, rahmi alınıyor 'yanlış' diyorlar arkasından böbreği alıyorlar, 'üzgünüm' diyor. Bu kadar pişkinlik olur mu? 6 yılda iflasa gidiyordu SSK. Böyle birisi. İşte 7 Haziran ders günüdür, ders" dedi.
“TÜRKİYE, DEMOKRASİ TARİHİNİN EN ÖNEMLİ SEÇİMLERİNDEN BİRİNE HAZIRLANIYOR”
Türkiye’nin demokrasi tarihinin en önemli seçimlerin birine hazırlandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin, Adnan Menderes ve arkadaşlarının başlattığı bayrak yarışında, final çizgisini geçecekleri gün olacağı söyledi. 27 Mayıs darbesiyle kurulan düzenin defterinin 7 Haziran’da dürüleceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran’da yeni Türkiye’nin kurucu meclisinin belirleneceğini, sadece milletvekilliği için oy kullanılmayacağını aynı zamanda eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki nihai tercihin yapılacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıktan umudunu kesenlerin, kaybedeceklerini anlayanların farklı yollara tevessül ettikleri bir süreçten geçildiğini belirterek, "Terör örgütünün arkasında olduğu malum parti, 6-8 Ekim’de ne yapıyor? Milleti sokağa çağırıyor. Diyarbakır’da 15 yaşındaki Yasin Börü’yü, 3. kattan atmak suretiyle kendisini bıçaklayarak üzerinden arabayla geçmek suretiyle şehit edenlerin bu ülkede demokrasiden bahsetmesi mümkün mü? Nerede kan varsa orada bunlar var. Ne kadar eski Türkiye heveslileri varsa hepsi bir araya toplandılar. İdeolojilerini, siyasi miraslarını, ilkeleri çiğnediler daha önce söyledikleri sözleri yuttular. Gerçi biz bu çatıları daha önce de gördük. Hepsi de başlarına yıkıldı" diye konuştu.
TÜRKİYE’DE YAPILAN REFORMLAR
Başbakanlığa geldiğinde, Türkiye’nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu şimdi ise bu rakamın 800 milyar dolara yükseldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın da 36 milyar dolardan 158 milyar dolara çıktığını belirtti. 76 olan üniversite sayısının da 191’e çıktığını, üniversitelilere verilen 45 lira olan burs miktarını ise 330 liraya yükseldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, master öğrencilerine 660 lira, doktora öğrencilerine ise 985 lira burs verildiğini kaydetti.
"Milliyetçiyim iddiasındaki partiyle bölücü örgüt el ele" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Asya ve Balkanlar’a gidenlerin orada Türkiye’nin yatırımlarını göreceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk'a gittiğini ve Tiran’ın merkezinde 130 yıl önce kaldırılan namazgahın temelini attığını, 2 yıl sonra da orayı Cuma namazı kılarak açacaklarını, Preza Kalesi’ndeki mescidin de restore edilerek açılışını yaptıklarını aktardı.
Bütün buralara, oralarda Evlad-ı Fatihan bulunduğu için gittiklerini ve gideceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasi sicili bozuk Doğan Medyası ve bazı uluslararası basın kuruluşları da bu çatının reklamını, pazarlamasını yapıyor. Millete ne vadediyorlar, imam hatip okullarının kapısına kilit vurmayı, Diyanet’i kapatmayı, muhalif basın yayın kuruluşlarını susturmayı, iş adamlarının mal varlığına el koymayı. Biz de biz zaten üniversite harçlarını kaldırmışız, çıkmış diyorlar ki 'biz gelince üniversite harçlarını kaldıracağız'. Ya zaten biz onu kaldırdık. Var olan bakanlıkları kuracağız diyorlar" dedi.
“KPSS YOLSUZLUĞU İLE MİLLETİN EVLATLARININ GELECEĞİ ÇALINDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KPSS yolsuzluğuyla milletin evlatlarının geleceğinin çalındığını belirterek, şantajcı, montajcı, paralel çetenin sırtının sıvazlandığını dile getirdi. Muhalefet partilerinin izlediği politikanın yanlış olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zalim Esed'e sahip çıkmayı, Mısır'da darbecileri desteklemeyi, 9 vatandaşımızın katili İsrail'e göz kırpmayı dış politika diye sunuyorlar. Bütün bunlar, hepsi bu arada oluyor. Şunu bilmemiz lazım; hangisi bu milletin faydasına olacak işler. Zaten bunların böyle bir derdi yok, bunların tek gayesi; 2023 hedeflerine doğru ilerleyen Türkiye'yi rayından çıkarmak. IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu kim yaptı? MHP, DSP, ANAP, bunlar yaptı. Kim ödedi? Biz ödedik. 'Milliyetçiyiz' diyorlar. Merkez Bankasının kasasında ne vardı biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar. Bunun yarıdan fazlası yurtdışındaki işçilerimizin parasıydı. Şimdi ne var? 122 milyar dolar. 27,5 milyar dolar niree, 122 milyar dolar nire... Fark bu. Paramızın pul, itibarımızın sıfır olduğu o kötü günlere ülkeyi tekrar döndürmenin planlarını yapıyorlar. İnşallah milletimiz bunlara prim vermeyecek" dedi.
“MİLLETİMİN FERASETİNE İNANIYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle söyledi: "Geçen hafta MHP'nin Genel Başkanı çıktı; 'bölücü örgütün partisi Meclise giremezse ülkede istikrarsızlık olur, erken seçime gidilir' dedi. Bu partinin bir milletvekili adayı da, 'HDP'yi mecliste görmek isteriz' dedi. Dün de bölücü örgütün güdümündeki partinin bir milletvekili, Bahçeli ile aynı ifadelerle 'Meclise giremezsek ülke kriz yaşar, erken seçime gidilir' diyor. Bugün MHP kendine oy istemek yerine maalesef bölücü örgütün güdümündeki partiye oy dilenir hale geldi. Bu tablo gerçekten ibretlik bir tablodur. Şimdi ben buradan soruyorum Sayın Bahçeli, 2002 seçimlerine siz de girdiniz, milletim sizi cezalandırdı ve baraj altında bıraktı, öyle mi? Siz baraj altında kaldığınızda dahi çıkıp meydanlara 'erken seçim isteriz' diye nümayiş yaptınız mı? Yapmadınız, 4 yıl beklediniz. Tekrar seçimlere girdiniz ve bu şekilde Meclisteki yerinizi aldınız. Şimdi ne oldu da bölücü örgütün güdümündeki parti için 'Meclise giremezse erken seçim olur' diyorsunuz. Bu sevdanın sebebi ne? Kendi partinizden esirgediğiniz mücadeleyi niçin bölücü örgütün partisi için veriyorsunuz? 'Biz nasıl 4 yıl beklediysek sizin de beklemeniz gerekir. Kaosa izin vermeyiz' demeniz gerekmez mi? İşte tezgah bu kadar açık. 'Benden sonrası tufan' anlayışıyla kendilerinin içinde olduğu gemiyi batırmaktan çekinmeyecek bir ruh hali içindeler. Türkiye'nin kazanımlarını 'komşunun iki gözü çıksın' mantığıyla hiç düşünmeden ateşe atabilecek kadar gözleri dönmüş vaziyette. Ama ben milletimin bu tezgahı bozacağına inanıyorum, ben milletimin ferasetine inanıyorum, basiretine güveniyorum. Bu millet, Yunus Emre'nin aşk pınarından, Somuncu Baba'nın irfan çeşmesinden kana kana içmiş bir millettir. Bu millet Alparslan'ların, Kılıçarslan'ların, Fatih'lerin, Kanuni'lerin Yavuz'ların torunu olan bir millettir."
“TÜRK MİLLETİ, BUNDAN 100 YIL ÖNCE ÇANAKKALE'DE DESTAN YAZDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin, bundan 100 yıl önce Çanakkale'de destan yazdığını, tüm yokluğa, yoksulluğa, sıkıntıya rağmen istiklalinden taviz vermediğini ifade ederek, "Şimdi buradan öyle bir haykıralım ki Çanakkale şehitlerimizin ruhu şad olsun. Öyle bir coşkuyla söyleyelim ki Suriyeli yetimlerin, Filistinli masumların, Mısırlı yiğitlerin yüreklerine su serpilsin. Öyle bir ses verelim ki Pensilvanya kaçakları, Kandil'deki terör baronları, Amerika'dan burayı karıştırmaya çalışan darbe sevdalısı medya bunları duysun" diye konuştu.
Milletin kararlılığının, 27 Mayıs heveslilerinin kabusu, şer şebekelerinin hüsranı olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Hacı Bektaş-ı Veli ne diyor? 'Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız'. Bende ilave ediyorum; kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Ama bizim bir Rabia’mız var biliyorsunuz, Rabia’mızda ne var, tek millet'. iki 'tek bayrak', şehidimizin kanı, rengi. Hilal; bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız; 'şehidimizin ifadesi'. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Üç, 'tek vatan' 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatanda kimse ameliyata heves etmesin, karşılarında bizi bulurlar, ordumuzu bulurlar, güvenlik güçlerimizi bulurlar. Hepsinden öte milletimizi bulurlar. Dört; 'tek devlet'. Çıkmış bir paralel devlet. Nerede dolaşıyorsun? Bunları 'bu vatanın samimi evlatları' diye düşündük ama meğer hesap başkaymış. 40 yıl başka tezgahın peşinde olmuşlar. 99'da kaçıp gitti. Hoca Efendi niye kaçıp gittin ya? Kaçıp gideceksen niye Amerika'ya gittin? Mekke'ye gitseydin, Medine'ye gitseydin. Orada ne işin var? Şimdi de bunların illerde imamları var; o imamlar da kaçmaya başladı. Başbakan iken bir şey söylemiştim; 'İnlerine gireceğiz' demiştim. Şu anda girdik. Yahu imam mihrabı bırakıp kaçar mı? Bunlar kaçar çünkü dert başka. Onlar kaçacak biz de hukuk içerisinde bunları kovalayacağız. Çünkü bu ülkeyi parçalamaya, bu ümmeti parçalamaya, bu milleti parçalamaya müsaade etmeyeceğiz."
AKSARAY BELEDİYESİ ZİYARETİ
Vatandaşlara hitabının ardından Aksaray Belediyesi’ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı, Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, belediye başkanlığı girişinde Aksaray Malaklı Irklarını Geliştirme Derneği Başkanı Muhammed Tıpırdamaz tarafından, Kont adlı iki yaşındaki Aksaray malaklısı ırkı köpeğin iki yavrusu hediye edildi.
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter
kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar
hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2