Üst Header Banner Reklam
Bir Twit Atıldı Diye Dolar Buraya Çıkar Mı?
Son bir yıl içerisinde Türk lirasındaki değer kaybı yüzde 50. Kabul edilebilir bir şey değil ve AK Partinin 16 yıllık iktidar döneminde ne yazık ki, ekonominin geldiği nokta bir twitlik ekonomi.
8.08.2018 17:10:20
Bu haber 414 kez okundu
Bir Twit Atıldı Diye Dolar Buraya Çıkar Mı?

Bir Twit Atıldı Diye Dolar Buraya Çıkar Mı?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın basın açıklaması şöyle:

Değerli basın mensupları, hepiniz hoş geldiniz. Merkez Yönetim Kurulu toplantımız devam ediyor. Haftalık değerlendirmeleri yapmak üzere sizinle tekrar bir araya geldik. Bu tabi bu Merkez Yönetim Kurulumuzun görev dönemi içerisinde, sanıyorum sizinle son basın toplantımız olacak. Bundan sonra yeni bir çalışma döneminde, yeni oluşacak Merkez Yönetim Kurulumuz ve yeni görev alacak sözcü arkadaşımız sizlerle basın toplantılarını yapmaya devam edecek.

TÜRKİYE EKONOMİSİ, TÜRK LİRASI DİBE VURMUŞ DURUMDA

Değerli arkadaşlar, Türkiye’nin gündemi çok yoğun bir biçimde devam ediyor. Özellikle son bir haftadır Türk lirası tepetaklak olmuş durumda. Döviz aldı başını gidiyor, Dolar, Euro dizginlenemez bir biçimde yükselirken, Türkiye ekonomisi, Türk lirası dibe vurmuş durumda. Türkiye ekonomisi, freni patlamış araba gibi, kamyon gibi nereye çarpacağı belli olmayan bir maceranın içerisinde. Dolar 5.25, Euro 6.10’a geldi dayandı ve ne yazık ki, 16 yıldan bu yana iktidardaki AK Parti yönetimi ve Erdoğan tekrar milletin yastığının altına gözünü dikti. “Yastık altındaki dolarları çıkarın, altınları çıkarın bozdurun” demeye başladı. Bu bir teslimiyetin ifadesidir, bu bir aczin ifadesidir. Milletin yastık altında bozduracak doları kalmadı Erdoğan. Milletin halinden belki haberi yok, ama şu soruyu sormak gerekiyor. 5 liralık sermayeyle 15 milyon dolarlık ticaret yaptığın Man adasındaki dolarları bozdurdun mu? Man adasındaki ticaretten gelen dolarlar dolar olarak mı duruyor, TL’ye çevirdin mi? Milletten fedakarlık beklerken, akraba taallukatının dolar ticaretinden elde ettiklerini nerede, hangi rakamlarla hangi para birimiyle sakladığını millete dön hesabını ver. Daha Man adası dolarlarının hesabını milletin karşısına çıkıp vermemiş Erdoğan, bugün milletin yastık altındaki dolarlarını bozdurmalarını istiyor. Son bir yıl içerisinde Türk lirasındaki değer kaybı yüzde 50. Kabul edilebilir bir şey değil ve AK Partinin 16 yıllık iktidar döneminde ne yazık ki, ekonominin geldiği nokta bir twitlik ekonomi. Böyle bir kırılgan ekonomi olabilir mi? Bir twit atıldı diye dolar buraya çıkar mı? Bu nedir? Bugüne kadar üretime dayanmayan, üretime dayanmayıp sıcak para ve dolar ekonomisine teslim edilmiş dolar kolik bir ekonomi anlayışının sonucu. Üretimi artırmayan, verimli sektörleri teşvik etmeyen, sıcak para ve faiz kıskacı içerisinde ülkeyi sıkıntı, faiz, kur, enflasyon kıskacı altında verimsiz bir ekonomiye teslim eden anlayış.

Şimdi bunlar dönüp milletin yastık altındaki dolarla sorunu çözebileceklerini zannedecek kadar acz içindeler. Bu anlayışın Türkiye ekonomisini düze çıkarması mümkün değildir. Sorunun sebebi olanların sorunu çözebilme yeteneği ne yazık ki yoktur.

AK PARTİ İKTİDARI TÜRKİYE’Yİ AÇLARIN VE YOKSULLARIN ÜLKESİ HALİNE GETİRDİ

Değerli arkadaşlar, asgari ücret açıklandı 1603 lira, daha önce bu yetmez dediğimiz zaman asgari ücrette, bu çok diyorlardı, o dönem dolar bazına vurduğumuz zaman asgari ücret açıklandığında, Ocak ayı itibariyle asgari ücret 424 dolardı. Bugün dolar bazında asgari ücret 305 dolara düştü. Yani bu iktidarın beceriksizliği nedeniyle asgari ücretli yüzde 35 gelir kaybına uğradı. Dolar bazında 119 dolar kayba uğradı asgari ücretli, sadece Ocak ayından bu yana dolardaki yükseliş ve tırmanış nedeniyle.

Değerli arkadaşlar, Türkiye açların ve yoksulların çoğunlukta olduğu bir ülke haline geldi. Hemen hemen bütün ücretlilerin yoksul ya da aç olduğu bir Türkiye yarattılar. Son yoksulluk ve açlık rakamları açıklandı, 7 bin 912 lira yoksulluk sınırı. Bir aile 7 bin 912 liranın altında gelir elde ediyorsa yoksul. Demek ki Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu yoksul. Açlık sınırı 2130 lira. 2130 liranın altında ücret alanların tamamının aç olduğu bir ülke. AK Parti iktidarı iflas eden ekonomik anlayışıyla Türkiye’yi açların ve yoksulların ülkesi haline getirdi.

100 GÜNLÜK PAKETTE TÜRKİYE’NİN 5 TEMEL SORUNUNA ÇARE OLABİLECEK HİÇBİR ŞEY YOK

Değerli basın mensupları, bu tablo içerisinde 100 günlük paket açıkladılar. 100 günlük paket bir umut ışığı olacak diye herkes bekliyordu. Türkiye’nin 5 temel sorununa hiçbir yapısal çözüm önerisi içermeyen paket. Hiçbir ciddi önlem ve çözüm içermeyen 100 günlük paket. Yani 100 günü heba edeceğiz diyor. Erdoğan’ın 100 günlük paketi 100 günü heba etme paketidir.

Bakın ısrarla söylüyoruz, Türkiye’nin 5 temel meselesi var. Ekonomi, demokrasi, eğitim, dış politika ve toplumsal barış. 100 günlük planın içerisinde bunlara çare olabilecek hiçbir şey yok. Üretime dönük yapısal önlemler yok. Türkiye’de geçim sıkıntısını ortadan kaldırmaya dönük, enflasyonu düşürmeye dönük herhangi bir ciddi önlem paketi yok ve seçim öncesi verdikleri vaatlerin hiçbirisi yok. En çok söyledikleri 3600 ek gösterge vereceklerini söylüyorlardı polislere, sağlık görevlilerine yok 100 günlük paket içerisinde. Erdoğan’a soruyorum nerede kaldı bunlar paketin dibine mi düştü, görülmedik bir yerde mi? Yolda gelirken sepeti açıklamaya getirirken altında delik vardı da düştü, kayboldu mu? Söz verirken veriyordunuz bunları, milletin oyunu alırken bu sözleri verip milletin oyunu aldınız.

Bakın, Erdoğan ne diyordu o zaman dolar yükselirken seçimlerden hemen önce söylediği bir söz vardı hatırlayın. 5 Haziran 2018 tarihinde diyordu ki, “Şu seçimler olsun, hele bir 24 Haziran bitsin ondan sonra bakın bunlarla hesaplaşacağız, bütün bu işler bitecek.” Ne oldu? 24 Haziran 40 gün geçti, 40 gün sonra Türk lirası tepetaklak oldu, dolar aldı başını gidiyor. Hani hesaplaşacaktın? O zamanda söyledik varsa yapacağın bir şey niye seçimi bekliyorsun Erdoğan? Türkiye ekonomisini verimsiz alanlarda uluslararası piyasalarda kırılgan bir noktaya teslim etmiş bir anlayış. Bu anlayıştan millete, vatandaşa refah çıkmayacak. Bu çok açık ortaya çıktı.

LGS SINAVLARI BU İKTİDARIN UTANCIDIR

Şimdi bu 100 günlük paket içerisinde eğitimle ilgili de herhangi bir ciddi adım ya da işaret göremiyorsunuz. Bakın eğitim konusunda Türkiye içler acısı bir durumda. Son LGS sınavlar yapıldı. LGS sınavları bu iktidarın utancıdır. Eğitimle ilgili bu iktidarın utancıdır. 1 milyon 180 bin öğrenci sınava girdi, 1 milyon 180 bin öğrenciden 190 bini hiçbir yere kayıt yaptıramadı. 122 bin 539’u da istediği okullara kayıt yaptıramadılar. Arkasından üstüne üstlük Yüksek Öğretim Kurumları sınavları YKS sınavları oldu başarısızlık rekoru. Sorulara verilen cevaplara baktığınız zaman matematikte, Türkçede, sosyal bilimlerde başarısızlık rekoru. Bu nasıl bir eğitim sistemi yarattıklarının göstergesi. Bu aslında çocuklarımızın başarısızlığı değil, bu sistemin başarısızlığı, bu iktidarın başarısızlığı. 16 yıl içerisinde kendi arzu ettikleri kuşakları yetiştirme, yaratma anlayışıyla ideolojik eksende eğitimi tarumar eden bu anlayış çocuklarımızın geleceğini çalmıştır. Bugün sınavlarla gelinen nokta apaçık bunu göstermiştir. Türkiye eğitimde, ekonomide iflas etmiş bir tabloyla, iflas etmiş bir iktidarla karşı karşıyadır. Önümüzdeki süreç bu iflas eden iktidarı değiştirmek ve Türkiye’nin geleceğini yeni ve doğru bir anlayışla kuracak bir Türkiye siyaseti kurgulamaktan geçiyor.

Bu çerçevede seçimlerden sonra gerek il ve ilçe örgütlerimizde, gerekse partinin yetkili kurullarında bugüne kadar seçim sonuçlarının değerlendirilmesi ve gelecek planlamasının yapılması konusunda başlattığımız çalışmalar devam ediyor.

Değerli arkadaşlar, sizin de yakından takip ettiğiniz bir olağanüstü kurultay talebine dönük bir süreç vardı, Pazartesi günü o süreç sonuçlandı. Bugün Merkez Yönetim Kurulu toplantımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bütün Merkez Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımız Sayın Genel Başkanımıza kendilerine gösterdiği güven nedeniyle teşekkür ettiler. Merkez Yönetim Kurulu Parti Meclisi içerisinde Sayın Genel Başkanın belirlediği çalışma heyetinden oluşuyor. Dolayısıyla Sayın Genel Başkanın her zaman Merkez Yönetim Kurulunu değiştirmek ve yeni bir Merkez Yönetim Kuruluyla devam etme imkanı, yetkisi tüzükte kendisine tanınmış bir münhasır yetkidir. Seçimlerden hemen sonra bütün Merkez Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımız bu konuda Sayın Genel Başkanın arzu ettiği zaman, ihtiyaç duyduğu zaman yapacağı her türlü tasarrufu destekleyeceklerini ve bu konuda herhangi bir tereddütleri olmadıklarını beyan etmişler idi. Bugün de aynı noktada beyanlarını tekrar ettiler. Bundan sonrası Sayın Genel Başkanımızın kararına kalmış bir durumdur. Umuyorum ve tahmin ediyorum, önümüzdeki süreçte Cumhuriyet Halk Partisinin yeni döneminin yeni siyasetini şekillendirmek, ana hatlarını belirlemek, yönünü çizmek ve partiyi hızlı bir şekilde bir taraftan yerel seçimlere hazırlamak, bir taraftan da Türkiye’nin bu tepetaklak olmuş siyasi ve iktisadi krizi içerisinde yol haritasını belirlemek üzere bir yeni çalışma ekibi önümüzdeki günlerde en kısa zamanda Sayın Genel Başkanımız oluşturacaktır. Biz yine Cumhuriyet Halk Partisinin kadroları olarak aynı şekilde Genel Başkanımızın bugüne kadar olduğu gibi güvenine, desteğine layık olarak kendisine bu çalışmalarda destek vermeye devam edeceğiz. 2010 yılından itibaren Cumhuriyet Halk Partisinde bir esaslı parti reformu başlamıştır. Bu esaslı parti reformunun güçlü bir iradeyle devam etmesi gerekmektedir. Biz Sayın Genel Başkana bu konuda ihtiyaç duyduğu bütün desteği vereceğimizi de ifade ettik.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR